Tarihi kaynaklar, insanoğlunun bin yıllardır ayinlerde, toplu eğlencelerde, arayışlarında, evrenle bütünleşmek isterken ya da Tanrı´ya yakarırken bazı kelimeleri tekrar ederek kullandığını gösteriyor. İlginç olan ise Hindistan´’da, Güney Amerika’´’da ya da Endonezya´’da, birbirleri ile iletişim imkanı bulunmayan bu insanların çok benzer sesleri kullanmış olmaları…. Bu da insanoğlunun her zaman belli frekansların gücünü hissettiğini, kendi kültürlerinin yaşamı algılayış biçimlerine ve konuştukları dile göre bu frekansları farklı şekillerde kullandıklarına işaret ediyor. Mantra müziğinin tanınmış ismi Seda Bağcan, evrendeki bilinç katmanlarında asırlardır var olduğuna inanılan rekansları yani mantraları, her gün en az yedi dakika söyleyerek şifalanma yaratılabileceğini söylüyor.
Türkiye’de mantra deyince ilk akla gelen isimlerden biri Seda Bağcan… ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirip, biyomedikal mühendisliği dalında uzmanlaştıktan sonra bu alanda çalışmaya başlayan Seda Bağcan, bir yakınının rahatsızlığı sırasında yardımcı tıp yöntemleri ile tanıştı ve ardından hayatını şifa, müzik ve bilimi bir arada kullanmaya adadı. 1990’lı yıllardan itibaren yoga çalışmaya başlayan ve bu sırada “mantra”larla tanışan Bağcan’ın, bu sesleri Türk ezgileri ile birleştirerek oluşturduğu bestelerinin yer aldığı iki albümü bulunuyor. Mantraların gücünü Seda Bağcan’ın ağzından dinleyip bir de müziğine kulak verince şifalanmak için günde en az yedi dakika söylenmesi yeterli olan mantraları, gün içinde sevdiğiniz bir şarkı dilinize dolanmışçasına söylemeye devam etmeniz kaçınılmaz oluyor. Belgeli en eski dil olan Sanskritçe’de “man” zihin; “tra” ise serbest bırakmak anlamına geliyor. Yani zihinden geçip dile dökülen her sözcük aslında bir mantra… Öte yandan evrende de her şeyin bir sesi ve dolayısıyla bir titreşimi var. Örneğin Dünya’nın, Mars’ın, uzak boşluğunun bir sesi ve titreşimi olduğu gibi, her insanın da farklı bir senfonisi var. Hatta her organın ve hücrenin de… “Mantraların düzenli olarak söylenmesi neyi nasıl harekete geçiriyor?” sorusuna Seda Bağcan, kolay anlaşılır bir örnekle şöyle yanıt veriyor: “Yaşadığımız alan bilinç katmanlarından oluşuyor. Bir bilgisayar gibi düşünün. Bir mantra söylüyorsunuz, örneğin “ra ma da sa” diyorsunuz. Bu bir şifa mantrası ve bir program olarak bilinç katmanında duruyor. Siz söylemeye başladığınızda oluşturduğunuz titreşimlerle ister istemez oraya bağlanıyor ve oradaki bilgiyi kendi alanınıza indiriyorsunuz yani ‘download’ ediyorsunuz. Böylece enerji alanınızda bir şifalanma yaratmış oluyorsunuz. Bunu yaparken de kendi sesinizin şifa gücünü ve evrenin o programını kullanıyorsunuz.”
Sadece dinlemek yeter mi?
Mantra müziğini müzik çalarınıza, telefonunuza yükleyip dinlemek iyi bir fikir… Hatta bazı aktivasyonlar sağlamak için de yeterli olabilir. Ancak kendi titreşim alanınızda bir değişim yaratmanız için kendi sesinizin kafatasınızın içinde titreşmesine ihtiyacınız var. Bağcan, ister fısıldayarak, ister biraz daha yüksek sesle isterseniz de şarkı olarak mantraların söylenmesini öneriyor ve şunları ekliyor: “Başınızın içinde bir titreşim başlattığınızda beyninizin sağ-sol lobları arasında bir dengelenme oluyor. Hormonlar ve enzimler daha fazla salgılanmaya başlıyor. Beyninizin kullanmadığınız hücreleri aktive oluyor. Enerji alanını değiştirmek için günde en az yedi dakika söylemeye ihtiyacınız var.” Seçtiğiniz mantrayı günde yedi dakika mırıldanmak ruhunuzu da bedeninizi de destekliyor. Yalnızken, banyo yaparken, sabah uyandığınızda ya da akşam uykuya dalmadan önce mantranızı söyleyebilirsiniz. Size başta yabancı gelecek kelimeleri nasıl ezberleyeceğinizi fazla düşünmenize gerek yok çünkü bir süre sonra “Ben bu kelimeleri zaten biliyordum” hissine kapılıyorsunuz. İşte bu da mantraların işleyişine dair bir işaret; bunlar zaten var ve biz bu sistemin içindeki varlığımızı tekrardan hatırlıyoruz.
Sizin frekansınız hangisi?
Her mantranın bir anlamı ve etki alanı var. Daha önce mantralar ile tanışmadıysanız, zihni boşaltmak, konsantrasyonu artırmak, huzura ermek, zorluklardan kurtulmak için tekrarlanan bu hece, sözcük ve sözcük gruplarından kendinize yakın hissettiklerinizi seçmekle işe başlayabilirsiniz. Seda Bağcan, mantra ile yeni tanışanlara mantra müziklerini dinleyip en çok beğendikleri mantarayı seçmelerini söylüyor ve ekliyor: “Hayatın evreleri var ve herkes şu an hayatının farkı dönemlerini yaşıyor. Sizin şu anda ihtiyacınız olan neyse, farkında olmadan o konuyla ilgili rehberiniz olacak mantrayı dinlemek istiyorsunuz. En az 21 gün bu mantrayı söyleyin. Sonra biraz bekleyip mantranın şifasına izin verin. Ardından bir başka mantranın sizi çektiğini göreceksiniz. O zaman da bu mantrayı söylemeye başlarsınız.” Eğer bu yolla şifalanmakta çok kararlıysanız, mantraların anlamlarını okuyup ihtiyacınıza en uygun mantrayı seçip onun üzerinde yoğunlaşabilirsiniz. Söylemeye başladığınızda zihninizde düşünceler varsa bile sesinize ve söylediğiniz mantraya odaklandığınız için bir şey düşünemez oluyorsunuz. Böylece zihninizde boşluklar oluşuyor. Evren boşlukları sevmiyor ve mükemmeliyetinizi size tekrar yüklüyor. Mantralar ile bir yolculuğa çıktıysanız ve bunun sonuçlarını görmek istiyorsanız, değişime ve dönüşüme açık olmanız ve izin vermeniz öneriliyor.
Bazı mantralar
Har Har Gobinde
Har Har Mukande
Har Har Udare, Har Har Apare
Har Har Hariang, Har Har Kariang
Har Har Nirname, Har Har Akame
Anlamı:
Yaradan destekler, Yaradan azat eder, Yaradan aydınlatır, Yaradan sonsuzdur, Yaradan yok eder, Yaradan yeniden yaratır, Yaradan isimsizdir, Yaradan arzusuzdur.
Bu mantra, bolluk bereket, mutluluk getiriyor ve kişiyi felaketlerden koruyor. Şans getiren, hastalıkları şifalandıran bu ses akımı, yükseliş yolculuğunda bir anahtar olarak yorumlanıyor.
Eck Ong Kaar Sat Nam Siri Wahe Guru Sat Nam
Anlamı:
Tüm evrenin tek bir Yaradan’ı var. Tüm gerçeklik O’nda. En yüksek, en mükemmel ışığı O getirir bana. Gerçek benim kimliğimdir.
Sa Ta Na Ma
Anlamı:
Bu mantra, “Ben gerçekliğim, ben hayat döngüsüyüm” diye tercüme ediliyor. S, T, N, M ve A olarak beş ana sesin ifade edildiği mantrada sonsuz hayat ve sonsuz yaratım döngüsü anlatılıyor. Beyin loblarını dengeliyor, negatif düşünce paternlerinin alt bilinçten bırakılmasını sağlıyor. Sezgilerin geliştirilmesi için de kullanılıyor. Bu mantrayı söylerken dil damağa değiyor ve 75 adet sinir aktive oluyor.
Anlamını öğrenseniz bile bilmediğiniz bir dildeki sesleri tekrar etmek, sizin için zor olabilir. Burada devreye notalar giriyor ve mantra müziği ortaya çıkıyor. Örneğin Seda Bağcan, mantraların ve melodilerin uyumunu araştırarak bestelerini oluşturmuş. Bağcan’ın dinleyince tanıdık gelen müzikler içeren mantra albümleri, giderek daha fazla kişi tarafından dinleniyor. Dünyadaki mantra müziklerini de internet üzerinden araştırıp size daha uygun gelecek melodiler bulmanız mümkün. Bu örnekleri dinledikçe mantraların daha eğlenceli hale geldiğini, günün her anında dinlenebileceğini fark ediyorsunuz. Hatta özellikle İstanbul’da yaşayan ve yoğun trafikte vakit geçirmesi gerekenler için mantra albümlerinin sakinleştirici etkisi çok işe yarıyor. Direksiyon başında uykunuz gelecek diye endişelenmeyin, aksine her şeyin daha çok farkında oluyorsunuz. Aynı zamanda daha dingin hissediyor ve bazen yol bitmesin istiyorsunuz.
Meditasyon etkisi
Bir araştırmada bireylerin beyin frekansları ölçüldükten sonra beraber mantra söylemeleri istenmiş. Çalışmanın sonunda tekrar ölçüm yapıldığında ölçülen en yüksek frekanstan daha yüksekte buluştukları görülmüş. Bu çalışma mantra müziğinin topluluk halinde söylenmesi halinde daha etkili olduğunu kanıtlıyor. Tıpkı maçlarda oluşan sinerji gibi… Buna “grup sinerjisi” deniliyor. Mantralar, mudralarla yani parmak hareketleri ya da yoga hareketleri ile de birleştirilebiliyor. Böylece enerji alanındaki elementlerin dengelenmesi, aktive edilmesi, değişimi ve dönüşümü sağlanabiliyor. Örneğin “Sa Ta Na Ma” mantrasıyla yaptığımız kritan kriya mudra serisinde baş parmağı sırayla diğer parmaklara değdirmek vücuttaki tüm elementleri dengeliyor. Parmak uçlarından beyne ve organlara giden sinirler böylece aktive ediliyor.
Aktif olanlar daha etkili
Hayatın içinde en çok duyduğumuz mantralar, kendi adımızın yanı sıra “evet” ve “hayır” kelimeleri… Her mantranın bir enerjisi olduğunu ve bunların sonsuza kadar yaşadığının bilincinde olarak konuşmaları ve düşünceleri üretirken dikkat etmek gerekiyor. Peki kendi mantramızı yaratabilir miyiz? Mesela “aşk” kelimesi bir mantra olabilir mi? Neden olmasın… Ancak şunu unutmamak gerekiyor. Kendi yarattığınız mantrayı hissederek oluşturmanız, onu evrene koyarak kullanıma sunmanız gerekiyor. Seda Bağcan, aktif olmayan mantralar da bulunduğunu hatırlatarak, “İnsanlığın bir dönemine hizmet etmiş ama şu an aktif olmayan mantralar var. Aktif olanlar ise etkilerini daha çok hissettiriyor” diyor.
Dr. Emoto’nun suları
Japon bilim adamı Masaru Emoto, mantraların şifa etkisini su molekülleri üzerinde ispatlamayı başardı. Su moleküllerinin kristalizasyon fotoğrafları ve videoları ile tanınan Japon bilim adamı, Seda Bağcan’ın mantra müziğinin su üzerindeki etkisini araştırdı. Bunun sonucunda bozuk yapıya sahip su örneklerindeki moleküllerin tekrar uyumlu hale döndükleri anlaşıldı. Bu araştırma, yüzde 70’inden fazlası su olan insan bedeninde de mantraların uyum ve şifa etkisi yarattığının en güzel kanıtlarından birisi…
Hangi hastalığa hangi mantra iyi geliyor?
❊ Kanser hastalarına Sunrise albümünden Ra Ma Da Sa, Guru Ram Das, Ad Gurey Nameh, Wahe Guru Sat Nam; Remember albümünden ise Mul Mantra, Sa Ta Na Ma, Triple Mantra
❊ Kalp rahatsızlığı olanlara Sunrise albümünden Ra Ma Da Sa, Gobinde Mukande, Guru Ram Das, Sa Ta Na Ma, Wahe Guru Wahe Jeeo; Remember albümünden Har Har Gobinde, Sarab Shakti, Ek Ong Kaar ve Triple mantra
❊ Sindirim yollarında rahatsızlığı olanlara Sunrise albümünden Ra Ma Da Sa, Guru Ram Das, Gobinde Mukande; Remember albümünden Har Har Gobinde, Triple Mantra, Kal Akal ve Mul Mantra
❊ Panik atak, depresyon ve strese Her iki albümde farklı melodilerle olan Sa Ta Na Ma; Sunrise albümünden Ra Ma Da Sa, Guru Ram Das; Remember albümünden Triple ve Mul Mantraları
❊ Alzheimer hastalarına yine Sa Ta Na Ma; Sunrise albümünden Ra Ma Da Sa, Guru Ram Das; Remember albümünden Kal Akal, Ek Ong Kaar, Triple Mantra
Yazı: Yaprak Çetinkaya