Güney Kutbu’nda Güney Amerika’nın en uç bölgesinden 4 bin kilometre uzakta Pine Island Koyu, biz farkında olmasakta insanlığı rehin tutan iki buzula ev sahipliği yapıyor.
Yaklaşık 250 kilometre uzunluğundaki bu buzdan düzlük, Güney Okyanusu’na Amundsen Denizi üzerinden ilerleyen iki buzula sahip; Pine Island ve Thwaites. Bu iki buzul parçası, daha da gerisinde 3 km kalınlığında ve neredeyse Türkiye büyüklüğünde daha geniş bir buzul alana bağlanıyor.
Giderek artan küresel sıcaklık seviyeleri ile endişelenen biliminsanlarının aklındaki soru ise bu buzulların eriyip erimeyeceği değil, bunun ne zaman olacağı. Çünkü bu iki buzul parçasının arkasındaki buzul alan, tek başına deniz seviyelerini 3 metre yükseltecek ve neredeyse denize kıyısı olacak tüm şehirlerde sel baskınlarına yol açacak kadar su içermekte.
Bu yüzden biliminsanları bu sorunun cevabını en kısa sürede bulmaya çalışıyor. 11 bin yıl önceki son buzul çağı araştıran uzmanlar bu sürecin “sarp buzul dağları dengesizliği” yüzünden daha da hızlı olacağına inanıyor.
Bu durum Güney Kutbu’nun daha derin olan merkez noktalarında giderek büyüyen buz dağlarının büyüdükçe kendi ağırlığını taşıyamamasına yol açıyor. Bu da bir domino etkisine yol açtığı için buzullar yavaşça erimek yerine, tabanları kuvvetten düştükçe bir anda dağılabiliyor.
NASA’da buzul uzmanı olarak çalışmakta olan Kristin Poinar, buzulların düşünüldüğü gibi güçlü olmadığını, bu buz dağlarının belirli bir yüksekliğe ulaştıktan sonra yıkılacağını belirtiyor. Poinar, bu dengesizliğin 21. yüzyılın sonunda Güney Kutbu’nun batı kısmında bulunan tüm buzulların erimesine yol açacağını öne sürüyor.
Güney Kutbu’nda bulunan buzulların çoğu karada oluşan buzullar olduğundan, bu buzulların erimesinin küresel bir felakete yol açacağı düşünülüyor. Çünkü bu buzullar eridiğinde direkt su seviyelerinin artmasına yol açabilir. Bunu bardağınızda bulunan buzların erimesine rağmen suyu taşırmamasına, ama dışarıdan gelen bir buz tam tersine bardaktaki sıvının seviyesini artırmasına benzetebilirsiniz.
Küresel ısınma ve buzul dengesizliği ile beraber Pine Island ve Thwaites buzullarının tam erime sürelerini tahmin etmek güç. Ama uzmanlar 20 ile 50 yıl arasında bu buzulların eriyeceğini düşünüyor. Bu durum bu yüzyıl sonunda beklenilen 1 metrelik deniz suyu seviyesi artışını, karbon emisyonlarının artışı bu şekilde devam ederse 3 metreye kadar artırıyor.
3 metrelik deniz suyu seviyesi artışı, Türkiye’de Adana, Antalya, İzmir ve İstanbul gibi şehirlerin bazı kısımlarının su altında kalmasına yol açıyor. Dünya genelinde ise yüz milyonlarca kişinin evlerini kaybetmesine, Florida, New York eyaletleri ve Şangay, Bombay gibi yüksek nüfuslu bölgelerin bu durumdan oldukça etkilenmesine sebebiyet veriyor.
Massachusetts-Amherst Üniversitesi’nden Rob DeConto ve Penn State Üniversitesi’nden David Pollard isimli iki iklimbilimcinin yayınladığı bu araştırmayı; abartmayı sevmeyen Nature Akademik Bilim Dergisi bile “Güney Kutbu modeli, sonu gelmeyen buzul çöküşlerinin olasılığını artırıyor” şeklinde duyurmuş.
DeConto ve Pollard küresel sıcaklıkların bu yüzyılın sonunda olması beklenen seviyede olduğu bir zamana dikkat çekiyor. 3 milyon yıl önceki bu durumla kıyaslanıldığında ve buzul dengesizliği göz önüne alındığında önceden yüz yıl kadar sürmesi beklenen sel baskınlarının çok kısa bir sürede gerçekleşeceği düşünülüyor.
Bununla beraber yapılan çalışmalar gösteriyor ki, sera gazı salımlarının hızlı bir şekilde azaltılması ile Güney Kutbu’ndaki buzulların uzun yıllar boyunca sağlam kalması mümkün. Fosil yakıtların kullanımının azaltılması nüfusu yoğun bölgelerde yaşanılması beklenilen sel baskınlarının önüne geçebilir.
Uzmanlar geleceğin insanlığın önümüzdeki bir kaç yıl içinde yapacağı seçimler ile belirleneceğini belirtiyor.