Tüm dünyada farklı kültürler ölülerinin sağlam kalması için yaratıcı yollar bulmuşlar. Bu mumyalama yöntemlerinin daha önce birçoğunu duymuş olabilirsiniz ancak aralarında öyle biri var ki sizi oldukça şaşırtacak. Yüzlerce yıldır olduğu gibi korunmayı başarmış ve çoğu cinayete kurban gittiği anlaşılmış; günümüzde bile hâlâ gizemi tam olarak çözülememiş: Bataklık Mumyaları…
Britanya, İrlanda, Hollanda, Almanya ve Danimarka’nın ıssız turba bataklıklarında son 300 küsür yılda, yüzlerce yıl öncesinden kalmış; inanılmaz derecede iyi korunmuş olan insan cesetleri keşfedildi.
Bu bataklık mumyalarının en eskisi 4 bin yaşında, yani Mısır Kralı Tutankhamun’dan 500 yıl daha yaşlı.
İnanılmaz bir şekilde, bu cesetlerde deri, iç organlar, mide, gözler, beyin ve saçlar olduğu gibi korunmuş.
Hatta kimilerinde, en son yenen yemeğin kalıntılarına bile rastlanmış.
Peki nasıl olmuş da yüzlerce yıllık bu cesetler böylesine iyi korunmayı başarabilmiş?
Bataklıklarda çok az oksijen olması, cesetleri yiyen bakterilerin gelmesini engelleyerek yüzlerce yıl boyunca sağlam kalmalarına yol açmış.
Bu tür bir ortam, bakterilerin çoğalmasına izin vermeyeceği için, bataklık suyunun içine batırılan organik maddeler (Cesetler) yok olmamış.
Ayrıca bu bataklık suyunda bulunan bazı asitler, soğuk hava ve oksijen yokluğuyla birleşerek deriyi korumuş ve bronzlaştırmış.
Bir diğer merak edilen ise, bu insanların neden ve nasıl binlerce yıl öncesinde, bataklıklarda ölümle burun buruna geldiği?
Bununla ilgili bilinenler ise, cesetlerin büyük çoğunluğunun, işkence ve cinayet gibi aşırı şiddet izleri taşıdıkları.
İşte bu cesetlerden birkaçı…
Harald Bataklığı Kadını
Bataklık kömürü çıkarmak için 1835’te yapılan kazılarda bulunan Harald Bataklığı Kadını’nın, radyoaktif karbon yöntemiyle 2200 yıl öncesine ait olduğu tespit edilmiş. Çıplak halde bulunan cesedin yanında bir de pelerin vardı ve boynundaki izlerden boğularak öldürüldüğü anlaşılıyordu. Midesinde, en son yediği darı ve böğürtlen kalıntıları bile duruyordu.
Grauballe Adamı
Yüzü ve derisi günümüze kadar hiç bozulmayan Grauballe Adamı ise, Danimarka’nın Moesgaard Müzesi’nde sergileniyor. Saçları ve derisi, bataklıktaki bir kimyasal tepkime nedeniyle kızıla dönüşmüş olan Grauballe Adamı’nın, dizleri üzerine çökmüşken, arkasındaki biri tarafından boğazı kesilmiş. Daha sonra ise özenlice bataklığa yerleştirilmiş.
Tollund Adamı
Tollund Adamı ise, 2400 yıl önce boynundan asılarak öldürülmüş. Boynundaki örülmüş ip olduğu gibi duran Tollund Adamı’nın kaşları, burnu ve yüzü hiç bozulmadan, olduğu gibi duruyor.
Elling Kadını
Elling Kadını ise, Tollund Adamı ile benzer şekilde ve aynı dönemlerde öldürülerek bataklığa atılmış. 90 cm uzunluğundaki kızıl saçları ise olduğu gibi duruyor.